Dağlar arasında kendi yağında kavrulan,
suyu, havası, doğası ve insanıyla imkânsızlıklar içinde nevi şahsına münhasır
bir yerleşim yeri.Tüm imkânsızlıklarına rağmen özlem duyulan, huzur ve
güveniyle kendini evinde hissettiren huzur coğrafyası.Cevizi, kirazı,
üzümü, elması, biberi, salçası, sucuğu, bastığı,tarhanası,ekmeği…Yaylaları,
nehirleri, pınarları, bahçeleri,İhtiyarları, gençleri, çocukları,Âşıkları,
şairleri, delileri,İstiklal’i, Fatih’i, Bozları, Helete’si, Erinci’si, Engizek’i,
Küçük Cerit’i,Aksu’su, Gözü, Ayranpınar’ı, Göksu’su,Köşkerleri, marangozları,
semercileri, terzileri, ustaları, zanaatkârları, İmkânsızlıklar içinde kabuğunu kırıp
ülkesine hizmet etmeye çalışan eğitimli gençleri, Çukurova’da,
Şanlıurfa’da, Gaziantep’te, Diyarbakır’da geçim kaygısıyla hayatını idame
ettirmeye çalışan işçileri, Yıllardan beri süregelen ulaşım ve sağlık sorunu…
Ulaşımın zor olması hasebiyle şehrin imkânlarından uzak kalan ilçe
sakinleri; sosyal, kültürel, ekonomik ve bilhassa sağlık açısından
büyük zorluklara katlanmaktadırlar.
İlçede devlet hastanesi mevcut fakat
birçok alandaki uzman hekim eksikliği sebebiyle hastalar şifa bulmak için il
merkezine gitmek durumunda kalmaktadırlar.
Dışardan
para girdisi olmaması, ilçe esnaflarını kendi yağında kavrulmaya itmektedir.
Hayvancılık ve tarım harici imkânların kısıtlılığı ilçe gençlerini
asgari bir yaşam kurmaları için göçe sevk etmektedir.
Adli ve
idari kurumların eksikliği; ilçe halkının işlemlerini zorlaştırmakta maddi ve
manevi cihetten büyük külfetler getirmektedir.
Kendi
halinde huzurlu, sakin, yeşil güzide bir yerleşim yeri olarak
anılabilecek olan ilçe, yukarıda bahsedilen iki temel sorun sebebiyle
maalesef imkânsızlıkla anılan bir ilçe olarak hafızalarda yer
edinmektedir.
Bu güzide
ilçe yöneticilerinin tek rotası ulaşım ve sağlık olmalıdır.
Diğer tüm
sorunların sebebi bu iki husustur.
Bu sorunlar
çözülmeden atılacak bütün adımlar beyhudedir.
Önemli bir
eksiklik olan bir diğer husus ise onca okumuş, eğitimli vizyon sahibi
gencin ilçe yönetiminde yer almaması/alamaması.
Ülke
genelinde olduğu gibi ne acı ki eğitimli, kendini geliştirmiş, yaşadığı
coğrafyaya değer katacak nesiller ilçe yönetiminde söz sahibi değiller.
Bu sebeple
başta partilerin gençlik kolları, ilçe başkanlıkları ve başkan adayları olmak
üzere kurumlar; kendini yetiştirmiş bireyleri daha fazla sürece katma ve
nitelikli bireylere kadrolarda daha fazla yer verme gayreti/çabası içerisinde
olmalıdır.
İlçenin sosyal,
siyasal, ekonomik, kültürel, sanatsal imkânları geliştirilmeli ve
uzak/mahrumiyet bölgesi imajı kırılmalıdır.
Göksu,
Küçükcerit, Ayranpınarı, Göz gibi doğal mekânlar, doğası
bozulmadan iyileştirilmeli ve turizme açılmalıdır.
ÇTescillenmiş
bir marka olarak rüştünü ispatlamış “Çağlayancerit Cevizi” teması
ve “Yayla Şenlikleri” adı altında gerçekleştirilen festivaller
ilçenin tanıtımı noktasında önemli bir işlev üstlenmiştir.
İlçenin
tanıtımına büyük katkı sağlayan festivaller, kapsamı genişletilerek
yapılmaya devam edilmelidir.
Anadolu
ruhu ve şahsına münhasır kimliği muhafaza edilmelidir.
YÖK Ulusal
Tez merkezinde “Çağlayancerit” ismi taratıldığında karşımıza 1
doktora 4 ü yüksek lisans olmak üzere toplam 5 tez çıkmaktadır.
İlçenin
yaşayan kültür hazinelerinden Âşık Ali Ataş’ın şiirleri, derledikleri ve
ilçe tarihine dair veriler içeren sitesi adeta ilçenin belleği/hafızası
durumundadır.
Hayata
gözlerini yummuş, toprak olmuş değerler, anıları tazeleyen renksiz fotoğraflar
sizi nostaljik bir yolculuğa çıkarabilir.
Bu güzide
ilçenin gelişimine katkı sunan esnaf, memur, çiftçi, öğrenci, sağlıkçı,
öğretmen, siyasetçi, idareci her kim varsa sonsuz şükranlar.
İçtenliği,
misafirperverliği, mahcubiyeti ve cömertliğiyle Anadolu
insanı hüviyetini yitirmemiş değerli insanların yaşam sürdüğü bir
ilçe Çağlayancerit…
Makûs
talihinde bunca zorluklara katlanmış değerli sakinleri daha müreffeh bir
yaşam imkânını ziyadesiyle hak ediyor.
Nereye
gidersen git, başladığın yere dönersin.
Nerede
doğduysan oraya gömülürsün.
Dileğimiz,
arzumuz gözlerimizi açtığımız/kapayacağımız bu güzide coğrafyamızın yıllardır
süregelen bu sorunlarının artık son bulması…MEHMET
GÜLER
Aslen Çağlayancerit ilçesinden olup
Mersinde ikamet eden bir müddet yurt dışında kalan yakında Amerika’ya bir
arkadaşını ziyarete giden Merhum Apıl Yusuf’un oğlu Memiş, Hasan, merhum
Mehemet,Ramazan Fidan’ın kardeşleri İbrahim Fidan geçirdiği beyin kanaması sonucu
hayatını kaybetmiştir. Merhuma Allah’
tan rahmet yakınlarına dostlarına tüm sevenlerine sabır ve baş sağlığı
diliyoruz. Doğum
Yılı: 1958 Ölüm Tarihi: 04.02.2020
Yeter Hanım Aslen Çağlayancerit Aksu mahallesinden
şerif Mustafa’nın kızı Küçükceritten yağcı Yusuf’un eşi Yeter hanım vefat
etmiştir. Merhumeye Allah’ tan rahmet yakınlarına dostlarına tüm sevenlerine
sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Doğum
Yılı:1935 Ölüm Tarihi:02.02.2020 --------------------------------
Cuma Zorkun (faraza) Çağlayancerit Engizek Mahallesinden
olup Kahramanmaraş’ta ikamet eden Faraza Cuma vefat etmiştir. Merhuma Allah’
tan rahmet yakınlarına dostlarına tüm sevenlerine sabır ve baş sağlığı
diliyoruz. Doğum
Yılı:1939 Ölüm Tarihi:30.01.2020
Mehmet Kısa (çete) Çağlayancerit Fatih Mahallesinden Çete
lakaplı Mehmet Kısa vefat etmiştir. Merhuma Allah’ tan rahmet yakınlarına dostlarına
tüm sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Doğum
Yılı:1944 Ölüm Tarihi:28.01.2020