ANNE BABA HAKKI Sevgili okurlarımız öyle bir zamanda
yaşıyoruz ki sormayın gitsin. Zamanın bazı evlatları anne ve babayı incitir
oldular. Büyük küçük tanımaz oldular. Birçok ailenin yapısı bozuldu. Annelik babalık kutsal bir görevdir. Her
anne bebeğini dokuz ay karnında taşır. Bin bir zahmetlerle dünyaya getirir. Onu
en güzel kundaklarda büyütür. Bir yıl kucağında taşır. Yinede uf demez. Gecenin
tatlı uykularında kalkar yavrusuna meme verir. Uykumdan oldum demez. Anneler
öyle vefakâr ki anlatılması zor. Anne cefakârdır. Yemez yedirir giymez
giydirir. Kendisi üşür yavrusunu üşütmez. Kendisi aç kalır yavrusun aç koymaz. Bir bakar ki evlatlar büyümüş. Vatan
borcudur deyip oğlunu askere gönderir. Askerden gelinceye kadar anne ve baba
oğlunun arkasından dualar ederler. Oğlu askerden gelir ayağına kurban kesilir.
Mürvetlerini görelim diye; evlendirirler. Bir an önce torunlara kavuşalım diye can
atarlar. Torun sahibi olmak her anne baba için bambaşka bir duygudur. Anneler
babalar da evlat ayırımı yapmamalı birin ileride diğerini geride görmemeli evlatlarına
aynı gözle bakmalıdır. Zaman gelir anneler babalar yaşlanır. Karı,
koca, baş başa kalırlar. Yaşları ilerlemişse her zaman hastadırlar. Gözlerin
feri dökülür dizleri yorgun evinin merdivenini çıkamazlar. Cebinde ya parası
olur ya olmaz. Hastalıklarına çare aramak için doktor kapılarında beklerler.
Gözleri gibi baktıkları ev bark sahibi yaptıkları evlatlardan arayıp soran
olmaz Hele de sosyal bir güvenceleri yoksa
beklerler. Altmış beş yaşını üç ayda üç beş kuruş yaşlılık maşı alırlar. O üç
beş kuruşu yesinler mi? Elektrik, su, telefon parası hele de evleri yok kirada oturuyorlarsa
o parayı kiraya mı versinler? Yaş tamamen ilerleyip elden ayağa kaldıklarında
vay o anne babanın haline. Evlatlarda hayırsız ise bakın başlarına
gelenlere. Bazı evlatlar
anne ve babanın İki dakikalık da olsa sıkıntısına katlanamazlar. Bazı aileler
tanıyorum Anneleri yatalak olmuş bakmak istemiyorlar evlatlar sen bak ben
bakmam diye birbirleriyle çekişiyorlar. Anneyi el arabasına koyarak kapı, kapı
dolaştıranları biliyorum. Ve hiç biri kabullenmiyor. En sonu götürüp mahalle
muhtarının kapısına bırakıyorlar. Nihayeti karakolluk oldular. Soruyorum size (bumu evlatlık?) Annesine babasına gözü gibi bakan evlatlarda
yok değil. Anneye babaya bakmayan evlatlar yarın aynı durumun kendi başlarına
geleceğinden haberleri yokmuş gibi hareket ederler. Bu dünya etme bulma
dünyası. Herkes ettiğini bu dünyada çeker. Bazı evlatlar tanırım benim annemdir
babamdır deyip iyi günlerinde kötü günlerinde hep yanlarında olurlar. Allah
böyle evlatları eksik etmesin. Allah her anne babaya hayırlı evlatlar her
evlada da hayırlı anne baba nasip eylesin. Evlatlar anne ve babaları sağ iken onlara
sahip çıksınlar. Anne baba öldükten sonra geri getiremezler. Anne ve babanın
yerleri doldurulamaz. Allah her anne babaya hayırlı evlatlar nasip eylesin. -------------------------- Yaşadığım
bir olayı anlatmak iterim. Günün birinde sekiz on kişi bir ailede misafir idik.
Ortaya bir konu açıldı birisi bu konuyu anlatırken ev sahibi baba konu hakkında
bir görüş bildirmek istedi. O anda devreye Üniversite okumuş oğlu girdi.
Babasına öyle bir kızdı ki sen her şeye burnunu sokma terbiyesiz dedi. Bumu? Üniversite okumak bumu? Evlatlık,
İnanın hepimiz şaşırdık. Babanın söylemek istediği söz boğazında düğümlenip
kaldı. Baba bu üniversite okumuş oğlunu hoş karşıladı. Oğluna karşılık vermeden
tamam oğlum sen haklısın dedi konuyu kapattı. Hepimiz babayı takdir ettik. Fakat bu
kadarda saygısızlık olamazdı. Bu genç babasına böyle acı kelimeler kullanmak
için mi? üniversiteyi okumuş. Babasına böyle konuşan bir insanın Çevresindeki
büyüklerine ve topluma karşı davranışlarını artık sizler düşünün. İnsan bu kadarda
saygısız olamaz.
Kommentare (0) >>
Kommentar schreiben
Sie müssen angemeldet sein, um einen Kommentar abzugeben. Bitte registrieren, wenn Sie noch kein Konto haben.