Çağlayancerit
köy iken yapılan düğünler. Anne baba oğlum veya kızım sana filanın kızını
alıyorum veya kızım seni falanın oğluna veriyorum dendiğinde iş biterdi.
Annelerin babaların sözü ret edilmezdi. İki genç birbirlerin görmese de
evlenmek zorundalar dı. Herkes kaderine razı olur evlenirlerdi. Hal böyle
olunca Bazen de nişanlıyı bırakıp başkasına kaçanlar olurdu. Cerit düğünleri bir
hafta devam ederdi. Düğünlerde davul ve zurna çalınırdı. Düğün yapan ailenin
maddi durumu iyi ise iki davul iki zurna birden çalardı. Düğünler bir hafta
veya 15 gün devam ederdi. Genelde kış aylarında düğün yapılırdı.
Düğünler istiklal mahallesindeki uzun
dama kurulurdu. Gündüz halaylar çekilir turalar, oynanır, Yağlı güreşler
olurdu. Maskara oyunları oynanırdı. Bu oyunu Camız Ahmet, Sarıkız Hıdır, Haceli
Duymaz Ve Oruç pınarı köyünden ince lakaplı İbrahim isminde yaşlı biri gelirdi.
Bu insan Cerit düğünlerinin hepsine gelirdi. Yukarıda anlattığımız kişilerle birlikte
oyunlarını sergilerlerdi. Halk’ı kahkahalara boğarlardı. Geceleri ateşler
yakılarak sin, sin oyunu oynanırdı. Kadın erkek kesinlikle bir arada oynamazdı.
Kadınlar kapalı bir mekânda oynarlardı. Gelin hiç oynatılmazdı damatla dans
etmezdi. Cerit’te şimdiki gibi arabalar taksiler dolmuşlar yoktu.
Gelin çeşitli renklerde tüllerle rengârenk
donatılır yüzlerce seymen eşliğinde kız evinden alınıp ata bindirilerek silahlar
sıkarak iki hoca tarafından sala okunarak gelin damat evine götürülürdü. Gelin
indirilmeden önce doğacak olan çocuk için kucağına oğlan oğlan çocuğu koyarlardı.
Gelin attan inmeden önce kaynana, kayınbaba, tarafından bağ, bahçe, Ceviz ağacı
verilirdi. Attan indirildiğinde başından aşağı şeker, kuru üzüm, arpa, buğday
tanesi dökerlerdi.
Gelin odasına girmeden önce eline bir
nar verilir bu narı kapıya çalıp kırması istenirdi. Nar kırıldıktan sonra alkışlar
zılgıtlar çalınırdı. Narın kırılması ile gelinin güçlü olup olmadığı narın
kırılmasından sonra kaynana sağ eline kur-anı kerimi alarak kapının eşiğinden
geçecek gelin damat kitabın altından geçirilirdi. Bu gelenek günümüzde de devam
etmektedir. Bu işler bittikten sonra damat evinde yemekler sulular yenilir
kur-an okunur dualar edilirdi. Bu gelenek günümüzde de devam etmektedir. Köyüm
için yazdığım bir kaç şiir’im.
Köylü şehre gitmiyordu
Burda yiyip içiyordu
Gelinler dans etmiyordu
Eski köyümü özledim
Borçlu kapıyı çalmazdı
İŞÇİ işinden kalmazdı
Kızlar yaşlıya varmazdı
Eski köyümü özledim
Kızlar pantolon giymezdi
Tarladan eve gelmezdi
Gördüğü gence gülmezdi
Köyümü geri özledim
Devamı web sitelerimizde
Günümüzde düğünler bir veya iki gün
çalınır. Bazı ailelerin düğünü dört saat olur. Şimdi Cerit düğünleri genelde
Orkestra, ilahi’lerle yapılır, Davul zurna pek olmaz Ç.Cerit düğünleri çok
kalabalık olur.
Yaz günleri düğünler belirli sokaklar ve geniş
meydanlıklara kurulur. Haftanın muhtelif günlerinde en az altı yedi düğün olur.
Son zamanlarda düğünlerde havai fişeklerin
atılması moda oldu. Buda halkımızı rahatsız etmekte olup çocukları
korkutmaktadır.
Düğün yapan vatandaşlarımızın
bu gibi konulara biraz daha dikkat etmelerini ve İlgililerimizin duyarlı olmalarını
bekliyoruz. Şimdi gelinler eskisi gibi atın sırtında değil de özel taksilerle
dolmuşlar motosikletler eşliğinde götürülür. Bazı eski gelenek ve
göreneklerimiz şimdide vardır.
. Düğünler Ara sıra sokaklara ve meydanlara
kurulsa da genelde belediyenin yaptırdığı sosyal tesislerde yapılmaktadır.
Her hafta siz okuyucularımızla beraber
olmaktan çok mutlu oluyorum. Tüm okuyucularımıza saygılarımı sevgilerimi
sunuyorum.
Başka bir konuda buluşmak
üzere…
Kommentare (0) >>
Kommentar schreiben
Sie müssen angemeldet sein, um einen Kommentar abzugeben. Bitte registrieren, wenn Sie noch kein Konto haben.